İCRA YOLUYLA ÇOCUK TESLİMİ

Categories: Genel

İCRA YOLUYLA ÇOCUK TESLİMİ

 

Türk Medeni Kanunu’na göre boşanma durumunda velayet hakkı, hakim tarafından yalnızca anne ve babaya yani eşlerden birine verilebilir. Anne ve babanın ölmesi durumunda ise çocuğun üstün yararı ve menfaatine göre vasi atanır.

Çocuğun bakımı, eğitimi, sağlığı ve gelişiminde birinci derecede sorumlu olan velayet hakkına sahip ebeveyn çocukla  zaten sürekli kişisel ilişki içerisindedir. Diğer ebeveyn ise çocukla mahkemenin belirlediği şekilde kişisel ilişki kurabilmekte ve sürdürebilmektedir. Velayet kendisine verilmeyen ebeveynle çocuk arasında kişisel ilişki kurulurken çocuğun yararları ve menfaatleri esas alınır. Kişisel ilişki belirlenirken de belirlendikten sonra kurulma aşamasında da her iki ebeveyn de büyük hassasiyetle yaklaşmalı ve çocuğun psikolojisini göz önünde bulundurarak hareket etmelidir.

Ebeveynlerin boşanması durumunda çocuğun her iki ebeveyniyle de sağlıklı ilişki kurması çocuğun gelişimi, başarısı, psikolojisi açısından önemli  olup aksi söz konusu olduğunda ise psikolojik rahatsızlıklar ve davranışsal bozuklukların gözlemlendiği söylenebilir. Hal böyle olunca icranın huzurlu bir ortamda gerçekleştirilmesi büyük önem arz etmektedir.

Tarafların boşanma dolayısıyla birbirlerine duydukları öfke ve kini çocuklar üzerinden sürdürmeleri, karşı tarafa çocukları adeta bir silah gibi kullanmaları, velayet hakkı olmayan ebeveyn ile kişisel ilişki kurmalarını engellemeye çalışmaları yüzünden çocukların tesliminin devlet eliyle İcra İflas Kanununda düzenlenmesine neden olmuştur. Bu konu İcra ve İflas Kanunu madde 25’te düzenlenmiştir.

Maddeye göre;

Çocuk teslimi:

Madde 25 – (Değişik: 3/7/1940-3890/1 md.)

Çocuk teslimine dair olan ilam icra dairesine verilince icra memuru 24 üncü maddede yazılı şekilde bir icra emri tebliği suretiyle borçluya yedi gün içinde çocuğun teslimini emreder. Borçlu bu emri tutmazsa çocuk nerede bulunursa bulunsun ilam hükmü zorla icra olunur.

Çocuk teslim edildikten sonra diğer taraf haklı bir sebep olmaksızın çocuğu tekrar alırsa ayrıca hükme hacet kalmadan zorla elinden alınıp öbür tarafa teslim olunur.

Çocukla şahsi münasebet tesisine dair ilamin icrası:

Madde 25/a – (Ek: 18/2/1965-538/15 md.)

Çocukla şahsi münasebetlerin düzenlenmesine dair ilam hükmünün yerine getirilmesi talebi üzerine icra memuru, küçüğün ilam hükümleri dairesinde lehine hüküm verilen tarafla şahsi münasebette bulunmasına mani olunmamasını; aksi halde ilam hükmünün zorla yerine getirileceğini borçluya 24 üncü maddede yazılı şekilde bir icra emri ile tebliğ eder. Bu emirde ilam hükmüne aykırı hareketin 341 inci maddedeki cezayı müstelzim olduğu da yazılır.

Borçlu bu emri tutmazsa ilam hükmü zorla yerine getirilir. Borçlu alacaklının şikayeti üzerine ayrıca 341 inci maddeye göre cezalandırılır.

Madde 25/b- (Ek: 17/7/2003-4949/7 md.)

Çocukların teslimine ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilâmların icrası, icra müdürü ile birlikte Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından görevlendirilen sosyal çalışmacı, pedagog, psikolog veya çocuk gelişimcisi gibi bir uzmanın, bunların bulunmadığı yerlerde bir eğitimcinin hazır bulunması suretiyle yerine getirilir.

 

İcra yoluyla teslim, icra müdürü ile birlikte Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından görevlendirilen  uzman bir pedagog,  pedagog bulunmadığı durumlarda ise bir eğitimcinin hazır bulunması suretiyle yerine getirilir. Uzman, çocuğa karşı sorumlu olduğunu ve onun yararını gözettiğini unutmamalıdır. Yani kişisel ilişkinin kurulmasının ön şartı çocuğun üstün yararı ve menfaatidir.

Çocuk teslimi veya çocukla şahsi münasebet kurulması kararı, Aile Mahkemesi tarafından verilir. Aile Mahkemesi tarafından verilen bu kararlar icra yoluyla yerine getirilir. Çocuğun velayet hakkına sahip olmayan ebeveyniyle kişisel ilişki kurmasında sorunlar yaşanırsa çocukla kişisel ilişki kurmak isteyen ebeveyn icra yoluna başvurabilmektedir. Hukuki açıdan alacaklının şikâyetiyle çocuğun bu hakkını koruyan devlet kurumu icra daireleridir. İcra dairesince kişisel ilişkinin kurulmaması durumunda, çocukla kişisel ilişki kurmak isteyen ebeveyn bu durumu İcra Mahkemesine de şikayet edebilir.

İcra emrine rağmen karşı taraf icra emrini yerine getirmez ise lehine hüküm verilen tarafın İcra Ceza Mahkemesi’ne fiilin öğrenildiği tarihten itibaren 3 ay ve her halde 1 yıl süre içerisinde şikayet dilekçesi vermesi üzerine emri yerine getirmeyen tarafa ceza davası açılır. Bu durumda sanık olarak yargılanan kişi 6 aya kadar tazyik hapsine mahkum edilir. Sanık, tazyik hapsinin infazı süresinde kararı yerine getirirse serbest bırakılır.

 

İcra yoluyla çocuk tesliminde çocuğun, anne veya babadan alınıp diğer tarafa teslimi işlemi çocuğun ve borçlu kişinin bulunduğu yerde gerçekleşmesi gerekir. O halde çocuğun diğer tarafla olan ilişkisini sağlamak için icra dairesine getirilmesi veya alacaklı olan ve talepte bulunan tarafın ikametgahında teslim edilmesi düşünülemez. Zira bu düşünce tarzı, çocuğun yararına ve her şeyden evvel korunması gereken sıhhi durumuna da uygun düşmeyecektir. Bu durumda istek sahibi anne veya baba, çocuğun bulunduğu yere gitmek ve oradan çocuğu teslim almak ve yine aynı şekilde teslim etmek yükümlülüğü altındadır. Bu nedenle istek sahibi, çocuğu teslim almak ve teslim etmek için yaptığı giderleri üstlenmek zorundadır ve diğer taraftan isteyemez.

 

                                                                                                                                             Av. Tuğba COŞKUN

 

 

 

 

 

 

Leave Comments

Ara