TAHKİM

Categories: Genel

TAHKİM

(Tahkim anlaşması-Milli Tahkim ve Milletlerarası Tahkim-Tahkim İtirazı- Tahkim Yargılamasının Özellikleri-

İptal Davaları-Tenfiz Davaları)

 

Terimsel anlamı ile tahkim, taraflar arasında ortaya çıkan uyuşmazlıkların devletin yargı organları yerine taraf iradeleri doğrultusunda seçilen hakem veyahut hakem heyeti tarafından çözümlenmesidir.

Tahkim Anlaşması:

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunumuz Madde 412/1 gereği tahkim anlaşması:

 “Tahkim sözleşmesi, tarafların, sözleşme veya sözleşme dışı bir hukuki ilişkiden doğmuş veya doğabilecek uyuşmazlıkların tamamı veya bir kısmının çözümünün hakem veya hakem kuruluna bırakılması hususunda yaptıkları” anlaşmadır.

Yine 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu MTK Madde 41 gereği:

“Tahkim anlaşması, tarafların, sözleşmeden kaynaklansın veya kaynaklanmasın aralarında mevcut bir hukukî ilişkiden doğmuş veya doğabilecek uyuşmazlıkların tümünün veya bazılarının tahkim yoluyla çözülmesi konusunda yaptıkları anlaşmadır.”

Devletimizin de tarafı olduğu New York Konvansiyonunda da tahkim anlaşmasının tanımı Madde II-1 de düzenleme altına alınmıştır:

“Tarafların akte dayanan veya akdî olmayan, belli bir hukuk münasebetinden aralarında doğmuş veya ileride doğabilecek, hakemlik yolu ile halledilmesi mümkün bir konu ile ilgili uyuşmazlıkların tamamını veya bir kısmını hakeme hallettirmek üzere birbirine karşı taahhüde girişmelerine dair yazılı anlaşma” olarak tanımlanmıştır.

Tanımına yukarıda yer verdiğimiz tahkim anlaşmasının kanunlar ve düzenlemeler gereği belirli kurucu ve diğer unsurları bulunmaktadır.

Tahkim anlaşmasının kurucu unsurları:

  • Tahkim İradesi
  • Yazılı Şekil
  • Belirli Bir Hukuki İlişki
  • Ehliyet
  • Tahkime Elverişlilik

1)Tahkim iradesi: Taraflar arasında geçerli bir tahkim anlaşmasının olabilmesi için öncelikle tarafların tahkim iradelerinin şüphe ve karışıklığa yer vermeyecek şekilde açık olması gerekir.

Tahkim iradelerinin açık bir şekilde ortaya konmaması tahkim anlaşmasının geçersiz olması sonucunu doğuracaktır. Tahkim iradesinin açık olmamasını bir örnek ile açıklamak gerekirse;

Tahkim anlaşmasında tahkimin ve devlet yargısının birlikte yetkilendirilmesi tahkim iradesinin açık bir şekilde ortaya konulmadığına en bariz örnektir. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin konuya emsal nitelikteki 2016/10552 Esas, 2018/256 Karar sayılı ve 30.01.2018 tarihli kararında “…taraflar arasındaki sipariş belgelerinde yer alan genel şartların …maddesinde tahkim şartının yanı sıra davalının dilediği takdirde alıcıya karşı herhangi bir yetkili mahkemede de dava açabileceği belirtilmiş olup bu durumda kesin bir tahkim iradesinden söz edilemeyeceğinden mahkemece tahkim ilk itirazının…” tahkim şartının açık bir şekilde oraya konmaması nedeniyle reddine karar vermiştir.

2)Yazılı Şekil: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 412. Maddesinde yazılı şekil,

“Tahkim sözleşmesi yazılı şekilde yapılır. Yazılı şekil şartının yerine getirilmiş sayılması için, tahkim sözleşmesinin taraflarca imzalanmış yazılı bir belgeye veya taraflar arasında teati edilen mektup, telgraf, teleks, faks gibi bir iletişim aracına veya elektronik ortama geçirilmiş olması ya da dava dilekçesinde yazılı bir tahkim sözleşmesinin varlığının iddia edilmesine davalının verdiği cevap dilekçesinde itiraz edilmemiş olması yeterlidir. Asıl sözleşmenin bir parçası haline getirilmek amacıyla tahkim şartı içeren bir belgeye yollama yapılması halinde de tahkim sözleşmesi yapılmış sayılır.”

Keza 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu madde 4’de de yazılı şekil şartına ilişkin hususlar düzenlenmiştir.

3) Belirli Bir Hukuki İlişki: Taraflar arasındaki sözleşmeden veya sözleşme dışı mevcut bir hukuki ilişkiden doğmuş veya doğacak uyuşmazlıklar hakkında tahkim anlaşması yapılabilir.

4)Ehliyet: Gerçek kişi ve Tüzel kişiler için ehliyete ilişkin hükümler geçerlidir. Ancak kendinizi vekil ile temsil ettirmeniz halinde vekilin tahkim anlaşması yapabilmesi için özel olarak yetkilendirilmesi gerekir. Ve aynı zamanda vekilin hakem veyahut hakem heyetine başvurabilmesi için tarafınızca özel olarak yetkilendirilmesi gerekir.

5)Tahkime Elverişlilik: Gerek HMK gerekse MTK’da tahkime elverişli olmayan konular belirtilmiştir. Tahkime elverişli olmayan uyuşmazlıklara örnek olarak İflas Davalarını, Ceza Davalarını ve  Boşanma davalarını örnek olarak verebiliriz.

Taraflar, kurucu unsurlar dışında tahkim anlaşmasında:

  • Tahkim sürecini yönetecek hukuku belirlemek amacı ile tahkim yerini,
  • Kurumsal tahkim veyahut Ad Hoc tahkimi,
  • Tek sayı olması koşulu ile hakem sayısını,
  • Tahkim yargılamasının dilini,

Belirleyebilirler.

Milli Tahkim ve Milletlerarası Tahkim:

Başlıkta yer alan ikili ayrımın anlaşılabilmesi için öncelikle 4686 Milletlerarası Tahkim Kanunu madde 2 ‘de açıkça düzenleme altına alınmış olan yabancılık unsurunun üzerinde durmakta fayda vardır.

“Aşağıdaki hallerden herhangi birinin varlığı, uyuşmazlığın yabancılık unsuru taşıdığını gösterir ve bu durumda tahkim, milletlerarası nitelik kazanır. 1. Tahkim anlaşmasının taraflarının yerleşim yeri veya olağan oturma yerinin ya da işyerlerinin ayrı devletlerde bulunması.

  1. Tarafların yerleşim yeri veya olağan oturma yerinin ya da işyerlerinin; a) Tahkim anlaşmasında belirtilen veya bu anlaşmaya dayanarak tespit edilen hallerde tahkim yerinden, b) Asıl sözleşmeden doğan yükümlülüklerin önemli bir bölümünün ifa edileceği yerden veya uyuşmazlık konusunun en çok bağlantılı olduğu yerden, başka bir devlette bulunması.
  2. Tahkim anlaşmasının dayanağını oluşturan asıl sözleşmeye taraf olan şirket ortaklarından en az birinin yabancı sermayeyi teşvik mevzuatına göre yabancı sermaye getirmiş olması veya bu sözleşmenin uygulanabilmesi için yurt dışından sermaye sağlanması amacıyla kredi ve/veya güvence sözleşmeleri yapılmasının gerekli olması.
  3. Tahkim anlaşmasının dayanağını oluşturan asıl sözleşme veya hukuki ilişkinin, bir ülkeden diğerine sermaye veya mal geçişini gerçekleştirmesi.”

Yabancılık unsurunun kanun maddesi ile tanımlanmasından sonra Tahkim yerinin Türkiye Cumhuriyeti olması durumunda; yabancılık unsuru bulunuyorsa ilgili tahkim milletlerarası tahkim niteliği kazanacaktır. Ve dolayısı ile yabancılık unsurunun bulunmaması halinde de milli tahkim niteliği kazanacaktır.

Milletlerarası Tahkime 4686 sayılı MTK, Milli tahkime ise 6100 sayılı HMK veyahut tahkimin ruhu gereği tarafların iradesi ile 4686 sayılı MTK hükümleri uygulanacaktır.

Tahkim İtirazı:

Taraflar arasında yer alan sözleşmede belirlenen uyuşmazlıkta tahkim yargılamasına başvurulacağı belirlenmesine rağmen diğer tarafın konuya ilişkin devlet mahkemelerinde dava açması durumunda tahkim itirazında bulunulabilir. İlgili itiraz 6100 sayılı HMK madde 116’da ilk itirazlar arasında belirtilmiştir.

Tahkim itirazının mahkemece kabulü durumunda ise dava usulden reddedilir.

Tahkim Yargılamasının Özellikleri:

  • Tahkim yargılaması kanunlarla çizilen çerçeve içerisinde tamamı ile taraf iradelerine dayanmaktadır.
  • Devlet mahkemelerinde yer alan yargılama süresinden çok daha kısa sürede taraflar arası uyuşmazlık çözüme kavuşmaktadır.
  • Devlet yargılamasına nazaran daha az masraflıdır.
  • Taraflar ister tek hakemin ister hakem heyetinin görevlendirilmesini talep edebilir.
  • Tarafların belirlemiş oldukları yer, şekil, süre ve mahiyette bir yargılamanın tesis edilmesini sağlamaktadır.
  • Taraflarca verilecek dilekçelerin hangi süre içerisinde verileceği hususu da yine taraflarca belirlenir.
  • Taraflar anlaşmalarında yer alan veya hakem/hakem heyeti tarafından belirlenen süre içerisinde dava ve cevap dilekçelerini verirler. Keza taraflar replik ve düplik dilekçelerinin verilmesi yönünde irade gösterirlerse ilgili dilekçeler de karşılıklı olarak verilecektir.
  • Devlet yargılamasının aksine yeminle veya yeminli tanık ayrımı yoktur.
  • Devlet yargılamasında mahkemece bilirkişi ataması yapılırken tahkimde hakem/hakem heyetinin uzmanlık alanına konularda taraflarca konusunda uzman bilirkişilerden rapor alınarak hakem/hakem heyetine sunulur.
  • Tamamı ile gizli bir şekilde yürütülen tahkim süreci ile tarafların sırları korunmaktadır.
  • Devlet yargılamasında yer alan tanık, bilirkişi gibi deliller tahkim yargılamasında da yer alabilir. (ISTAC Tahkim Kuralları)

Belirtmekte fayda vardır ki ülkemizin ilk milletlerarası tahkim merkezi olan İstanbul Tahkim Merkezi; taraf iradeleri ile yukarıda açıkladığımız şekilde yapılan tahkim anlaşmaları sonucunda gerek Türkiye’de ortaya çıkan, gerekse yurtdışında ortaya çıkan uyuşmazlıkların çözümlenmesinde önemli bir tahkim merkezidir. Tarafların uyuşmazlığı İstanbul Tahkim Merkezi Tahkim kuralları çerçevesinde çözümleneceği hususunda anlaşması üzerine tahkim süreci başlayacaktır.

Hakem Kararlarının İptali- İptal Davaları:

Taraflar arasındaki sözleşme veya sözleşme dışı ilişkiden kaynaklı uyuşmazlıklarda yukarıda ayrıntıları ile açıkladığımız şekilde geçerli bir tahkim anlaşması bulunması halinde tahkim yargılamasına başvurulur. Tahkim yargılamasına başvurulması halinde tahkim yerinin Türkiye olarak seçildiği yargılamalar neticesinde verilen hakem veya hakem heyeti kararlarına karşı iptal davası açılabilmektedir.

  • Görevli Mahkeme: Bölge Adliye Mahkemeleridir.
  • Basit yargılama usulüne tabidir.
  • Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilgili dairesi duruşmalı yargılamaya karar vermedikçe uyuşmazlık dosya üzerinden incelenir.
  • Maktu harca tabidir.
  • Dava açma süresi, MTK’da yer alan düzenleme gereği hakem kararının tebliğinden itibaren 30 gün, HMK’da yer alan düzenleme gereği 1 aydır.
  • HMK’da yer alan düzenleme gereği açılan iptal davaları hakem kararının icrasını durdurmamaktadır. Hakem kararının icrasının durdurulması için teminat depo edilmesi gereklidir.

MTK ve HMK’ da yer alan iptal sebeplerine örnekler olarak:

  • Tahkim sözleşmesinin taraflarından birinin ehliyetsiz olduğu,
  • Tahkim sözleşmesinin geçersiz olduğu (ilgili husus yukarıda örnekleri ile açıklanmıştır.),
  • Kararın, tahkim süresi içinde verilmediği,

(Ö: Tahkim sürecinde düzenlenen usuli zaman çizelgesinde belirlenen süreden çok sonra kararın verilmiş olması)

  • Hakem veya hakem kurulunun seçiminde tarafların anlaşmasında belirlenen veya kanunda öngörülen usule uyulmadığı,
  • Tarafların eşitliği ilkesi ve hukuki dinlenilme hakkına riayet edilmediği,
  • Hakem veya hakem kurulu kararına konu uyuşmazlığın Türk hukukuna göre tahkime elverişli olmadığı;

(Ö: Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2013/9183 Esas, 2014/3124 Karar sayılı ve 21.04.2014 tarihli kararında yukarıda da izah ettiğimiz üzere iflas davalarını “iki tarafın iradelerine tabi işlerden olmadığından…” tahkime elverişli bulmamıştır.)

  • Kararın kamu düzenine aykırı olduğu,

(Ö: İçtihatlarda hakem veya hakemlerin tarafsızlığı hakkında şüphe yaratacak unsurların bulunması kamu düzenine aykırılık sebebi sayılmıştır.)

 

Verilebilir.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu çerçevesinde Bölge Adliye Mahkemesince iptal sebeplerinin varlığının tespit edilmesi halinde itiraza konu hakem kararının iptali kararı verilir. İlgili Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı temyiz kanun yolu açıktır.

Tenfiz Davaları:

Yabancı bir ülkede verilen bir hakem kararının Türkiye’de icra edilebilmesi için ilgili karar hakkında tenfiz kararı verilmesi gerekir.

  • Görevli mahkeme: Taraflar arasındaki ilişki doğrultusunda hangi genel mahkemenin görev alanına giriyorsa ilgili mahkeme görevlidir.
  • Yetkili mahkeme: Davalının Türkiye’deki yerleşim yeri, mutad meskeni ya da davalının icraya konu mallarının bulunduğu yer mahkemesi yetkilidir.
  • Maktu harca tabidir.
  • Damga vergisine tabidir.

                                                               

                                                                                                            Av. Elmas SARIKAYA

 

Leave Comments

Ara