Haberleşmenin Gizliliğini İhlal Suçu Nedir?

Categories: Genel

Haberleşmenin gizliliğini ihlal etmek diye bir suç var bizim yasalarımızda ! Peki Haberleşmenin Gizliliğini İhlal Suçu Nedir? Nasıl bir cezası var? Sancak Hukuk Bürosu olarak Haberleşmenin Gizliliğini İhlal Suçu hakkında tüm merak edilenler burada bulabilirsiniz…

HABERLEŞMENİN GİZLİLİĞİNİ İHLALİ SUÇU

İletişim olarak tabir edebileceğimiz Haberleşme; duygu, düşünce veya bilgilerin akla gelebilecek her türlü yolla başkalarına aktarılmasına verilen addır. Bu haberleşmenin gizliliğini korumak tarafların ve kanun koyucunun yükümlülüğündedir. İhlali halinde ihlal eden kimseler için belirli yaptırımlar düzenlenmiştir. Haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu  Türk Ceza Kanunu 132. Madde de;

 (1) Kişiler arasındaki haberleşmenin gizliliğini ihlal eden kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu gizlilik ihlali haberleşme içeriklerinin kaydı suretiyle gerçekleşirse, verilecek ceza bir kat artırılır.   

           (2) Kişiler arasındaki haberleşme içeriklerini hukuka aykırı olarak ifşa eden kimse, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) Kendisiyle  yapılan haberleşmelerin içeriğini diğer tarafın rızası olmaksızın hukuka aykırı olarak alenen ifşa eden kişi,
 bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. İfşa edilen bu verilerin basın ve yayın yoluyla yayımlanması halinde de aynı cezaya hükmolunur.

denilerek düzenleme alanı bulmuştur. Bu suç takibi şikayete bağlı olan bir suçtur. Yani suçtan zarar gören şikayet hakkını kullanmadığı sürece suçun soruşturması yapılmayacaktır. Şikayet süresi mağdurun fiilin işlendiğini ve faili öğrendiği tarihten başlamak üzere 6 ay ve her halde 8 yıldır. Haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu belirli kişiler arasındaki haberleşmenin içeriğinin öğrenilmesiyle işlenmektedir.  Bu haberleşme örneğin mektupla, telefonla, telgrafla, elektronik posta yoluyla veya kayda alınan kişiler arasındaki iletişimin alenen başkalarına iletilmesinde kullanılan vasıtalar yani ses kaydı, sosyal medya uygulamaları veya internette yayılması gibi akla gelebilecek her türlü iletişim aracıyla yapılabilir. Suçun temel şekli haberleşmenin gizliliğinin  sadece dinlemek veya okumak suretiyle ihlal edilmesidir. Fakat bu gizlilik ihlalinin, haberleşme içeriklerinin yani konuşulanların veya yazılanların kayda alınması suretiyle yapılması, bu suçun nitelikli halini oluşturmaktadır. Örneğin telefon konuşmalarının ses kayıt cihazıyla kayda alınması veya iletişim araçlarında kişiler arasındaki yazılı konuşmaların ekran görüntüsünü almak  suretiyle bu suçun nitelikli hâli gerçekleşmektedir.

 

Fakat haberleşmenin gizliliği mutlak değildir. Haberleşme içerikleri hukuka uygunluk şartının sağlandığı bazı durumlarda haberleşen tarafların  bilgisi veya rızası olmasa da hukuka uygun olacaktır. Anayasa’nın 22. Maddesi ile koruma altına alınan haberleşme hürriyeti; “Herkes, haberleşme hürriyetine sahiptir. Haberleşmenin gizliliği esastır. millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; kimsenin konutuna girilemez, arama yapılamaz ve buradaki eşyaya el konulamaz. olarak tanımlanmıştır.  Kişiler arasındaki haberleşme içerikleri belirli bir suça ilişkin soruşturma veya kovuşturma kapsamında Anayasa ve kanunların belirlediği sınırlar çerçevesinde kayda alınması ve bu kaydın öğrenilmesi artık hukuka uygun olacaktır. Örneğin herhangi bir kovuşturmaya esas olmak üzere soruşturma sujeleri arasındaki telefon konuşmaları, ses kayıtları, soruşturmayı yürüten savcılık veya kovuşturma evresindeki görevli mahkemeye verilmesi ya da duruşmada açık bir şekilde dinlenmesi, okunması hâlinde herhangi bir suç oluşmayacaktır. Fakat, soruşturma aşamasında olan bir suç şüphesi ile ilgili tarafların haberleşme içeriklerini barındıran kayıtların yazılı ve görsel her türlü iletişim aracında ifşa edilmesi hâlinde de  bu suç oluşacaktır.

 

Ayrıca kişinin kendisiyle yapılan haberleşmelerin içeriğini diğer tarafın rızası olmaksızın alenen ifşa etmek suretiyle haberleşmenin gizliliğini ihlâl etmesi de ayrı bir suç olarak tanımlanmıştır. Örneğin kişi kendisine gönderilen mektubu veya mesajı  gönderenin bilgisi ve rızası dışında bir başkasına okutması hâlinde, bu suç oluşmayacaktır. Fakat arkadaşınızla olan ses kaydını onun rızası olmaksızın yine yazılı veya her türlü görsel iletişim aracında paylaştığınızda bu suç oluşacaktır. Yani  suçun oluşabilmesi için, aleniyet olması gerekmektedir.

Leave Comments

Ara