Sulh Ceza Hakimliği Nedir? Görevleri Nelerdir?
Sulh ceza hakimlikleri, Türk Ceza Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına dair 6545 sayılı Kanun ile 18/6/2014 tarihinde kurulmuştur. Sulh ceza hakimliklerinin kurulmasıyla beraber sulh ceza mahkemeleri kaldırılmıştır ve bu değişiklik itibariyle kanunlarda bu mahkemelere yapılan atıflar sulh ceza hakimliğine yapılmış sayılmaktadır.
Sulh ceza hakimliklerinin temel görevi, soruşturma aşamasında hâkim tarafından verilmesi gerekli kararları almak, işleri yapmak ve bunlara karşı yapılan itirazları incelemektir. Örnek vermek gerekirse diğer sulh ceza hâkimliklerince verilen kararları itiraz mercii olarak incelemek, Cumhuriyet savcılığı tarafından verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararını itiraz mercii olarak incelemek, Cumhuriyet savcılarınca verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin kararlarını itiraz mercii olarak incelemek, İdareler tarafından verilen idari yaptırımlara karşı, kanunların öngördüğü durumlarda başvuru mercii olarak karar vermek sulh ceza hakimlikleri tarafından yapılmaktadır.
Ayrıca gecikmesinde sakınca bulunan hallerde ve suçüstü halinde Cumhuriyet savcısına erişilemeyen durumlarda veya olay genişliği itibariyle Cumhuriyet savcısının iş gücünü aşıyorsa, sulh ceza hakiminin de bütün soruşturma işlemlerini yapma yetkisi vardır (CMK 163/1). Ancak bu şekilde, CMK 163 kapsamında herhangi bir muhakeme hukuku işlemi yapan veya herhangi bir karar veren sulh ceza hakimi, artık o işin kovuşturma evresine katılamaz.
Kanunlarda sulh ceza hakimliklerinin ayrıca görevli kılındığı hâller de mevcuttur. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre sulh ceza hakimliklerinin görevine giren işler şunlardır:
m.74: Gözlem altına alma kararı, m.75: İç beden muayenesi ve vücuttan örnek alma kararı,
m.78: Moleküler genetik inceleme kararı, m.91/5: Yakalama kararına itiraz, m.91/5: Gözaltına alma kararına itiraz, m.100,101:Tutuklama kararı ve tutuklamaya itirazın incelenmesi, m.78: Adli arama kararı, m.123-134: Elkoyma kararı, m.109,110: Adli kontrol kararı, m.153/2: Müdafinin dosya inceleme yetkisinin kısıtlanması kararı.
Ayrıca Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu m.9/1’e göre önleme araması kararı ve Basın Kanunu m.3/2’ye göre soruşturma dosyası ile ilgili yayın yasağı kararı almak da sulh ceza hakimliklerinin görevlerindendir.
Sulh Ceza Hakimliklerinin İncelediği İtirazlarda Süreç Nasıl İşlemektedir?
Cumhuriyet savcılığınca verilen kovuşturma yer olmadığına dair kararlara karşı suçtan zarar gören, kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren 15 gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine itiraz edebilir. Sulh ceza hâkimliği, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesini gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, o yer Cumhuriyet başsavcılığından talepte bulunabilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder; itiraz edeni giderlere mahkûm eder ve dosyayı Cumhuriyet savcısına gönderir. Cumhuriyet savcısı, kararı itiraz edene ve şüpheliye bildirir.
Yine aynı şekilde cumhuriyet savcılığınca verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına karşı suçtan zarar gören, kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren 15 gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine itiraz edebilir. (CMK m.171-173)
Sulh ceza hâkimliklerinin idari yaptırım kararlarına ilişkin verdiği kararlara karşı itiraz ise kararın tebliği tarihinden itibaren en geç yedi gün içinde yapılır. İtirazı inceleme mercii sulh ceza hâkimliklerinin numara olarak sırası gelen sulh ceza hâkimliğine yapılır.(CMK m.268-3, a, b)İtirazla ilgili karar, dosya üzerinden inceleme yapılarak verilir. Mahkeme, her bir itirazla ilgili olarak “itirazın kabulüne” veya “itirazın reddine” karar verir. Mahkemenin verdiği karar taraflara tebliğ edilir.
Sulh Ceza Hakimliği Kararlarına Karşı İtiraz Nereye ve Nasıl Yapılır?
Sulh ceza hakimliklerinin soruşturma işlemlerine dair kararlarına karşı itiraz, kanunun ayrıca hüküm koymadığı hâllerde ilgililerin kararı öğrendiği günden itibaren yedi gün içinde kararı veren mercie verilecek bir dilekçe veya tutanağa geçirilmek koşulu ile zabıt kâtibine beyanda bulunmak suretiyle yapılır. Tutanakla tespit edilen beyanı ve imzayı mahkeme başkanı veya hâkim onaylar. Kararına itiraz edilen sulh ceza hâkimi itirazı yerinde görürse kararını düzeltir; yerinde görmezse en çok üç gün içinde, itirazı incelemeye yetkili olan mercie gönderir.
Sulh ceza hâkimliğinin soruşturma işlemlerine ilişkin kararlarına yapılan itirazların incelenmesi ise numara olarak kendisini izleyen sulh ceza hâkimliği tarafından yapılır. Son numaralı hâkimliğin kararını bir numaralı hâkimlik inceler. O yerde tek sulh ceza hâkimliği varsa, ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliği itirazı inceler.
Ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerde tek sulh ceza hâkimliği varsa, en yakın ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliği itirazı inceler. Tutuklamaya ilişkin itirazlarda ilk tutuklama talebini reddeden sulh ceza hâkimliği, tutuklama kararını itiraz mercii olarak inceleyemez. (CMK m.268-3, a, b).
Bununla birlikte sulh ceza hakimliği kararlarına karşı istinaf veya temyiz kanun yoluna başvurulamaz. Ancak olağanüstü bir kanun yolu olan kanun yararına bozma başvurusu yapılabilir.